Geçmiş Geçmiş midir?

Çoğu insanın problemi çocukluklarında anne baba larının onlara karşı davranışları yüzünden ortaya çıkan özgüven eksikliğidir. Bazıları dayak yemiş, bazıları devamlı eleştirilmiş , suçluluk duygusuyla doldurulmuş , cinsel tacize uğramış ya da hayatları boyunca anne babaları tarafından her şeyden korunmuştur, bazılarına şaka yollu da olsa ne kadar aptal, çirkin , ya da istenmeyen varlıklar oldukları söylenmiş, bazılarının ise üzerine çok fazla sorumluluk yüklenmiştir. Çoğu şimdiki hayatlarında yaşadıkları problemlerle anne babalarının davranışları arasındaki ilişkiyi göremiyorlar. Bu birçok insanın paylaştığı bir kör noktadır. İnsanlar anne babalarıyla olan ilişkilerinin hayatları üzerinde ne kadar önemli bir etkisi olduğunu göremiyorlar.

Anne babalarımız her birimizin içine zihinsel ve duygusal tohumlar ekiyorlar. Biz büyüdükçe filizlenen tohumlar bazı ailelerde sevgi saygı ve bağımsızlık kaynağı olup çıkıyor. Maalesef bir çok ailede, tohumların arasında korku , yaptırım, ve suçluluk duyguları bulunuyor. Geçmişimize geri dönüp, çocukluğumuzun acılarıyla yüzleşmemiz kaçınılmaz.

Bütün anne babalar, zaman zaman yetersiz kalabilir, soğukkanlılıklarını yitirip seslerini yükseltebilirler. Bu onları zalim anne baba yapmaz. Anne babalar da insandır ve hata yapabilirler. Sevgi ve anlayışlarını esirgemeyen anne babaların ara sıra öfkelenmeleri çocuk tarafından da tolere edilebilir. Diğer yandan olumsuz davranışları sürekli ve baskıcı hal alan anne babalar vardır ki en çok zarar veren onlardır. Verdikleri duygusal hasar çocuklarının benliklerine tümüyle yayılmış ve çocuk büyüdükçe yarası da acısı da büyümüştür.

Maalesef anne baba olmak için hala ciddi bir eğitim alma ve hazırlık yapma gereği görülmüyor. Bizim anne babalarımız da genelde uyguladıklarını kendi anne babalarından öğrenmiş oluyorlar. Ve “kızını dövmeyen dizini döver” atasözünde olduğu gibi büyüklerimizin nesilden nesile aktardığı çocuk yetiştirme yöntemleri, bilgelik maskesine bürünmüş fakat bir yandan da ciddi zararlar veren kulaktan dolma nasihatlerden başka bir şey değil.

Sağlıksız Anne Babaların Çocukları

Sağlıksız anne babaların yetişkin çocukları, küçükken dövülmüş de olsalar, fazla yalnız bırakılmış da olsalar, fazla korunmuş ya da fazla suçlu hissettirilmiş de olsalar hemen hemen aynı semptomlardan yakınıyorlar; bir şekilde hepsi kendini değersiz yetersiz ve sevgiye laik olmayan kişiler olarak görüyorlar.

Bu duyguların çoğu, bu kişilerin toksik anne babalarının davranışlarından, bilerek veya bilmeyerek, kendilerini sorumlu tutmalarından kaynaklanıyor. Savunmasız ve ailesinin bakımına ihtiyaç duyan bir çocuğun, kötü bir şey yaptığı için babasının öfkesini hak ettiğini düşünmesi, esas koruyucu olması gereken o babanın güvenilmez bir kişi olduğunu kabul etmesinden çok daha kolay.

Bu çocuklar büyüdüklerinde de suçluluk duymaya ve kendilerini yetersiz hissetmeye devam ediyorlar. Bu da kendilerine olumlu birer öz kişilik oluşturmalarını engelliyor. Ortaya çıkan kendini değersiz hissetme duygusu da hayatının her yönünü etkileyebiliyor.

Sağlıksız anne babanın yetişkin çocuğuysanız, hissettiğiniz çarpıtılmış suçluluk duygusu ve özgüven eksikliğinden kendinizi kurtarmanın birçok yolu var. Ama anne babanızı değiştirebileceğinize dair yanıltıcı bir umut değil de, onların güçlü ve zarar veren psikolojik etkisinden kendinizi kurtarabileceğinize dair gerçekçi bir umut besleyin .

Şu anda anne babanızla ilişkiniz hangi boyutta olursa olsun, onların üzerinizdeki etkisini görmeli ve bu etkiyle yüzleşmelisiniz. Şimdiye kadar okuduklarınıza şaşırıp, uzmanların “problemleriniz için başkalarını suçlamamalısınız” dediklerini söyleyebilirsiniz. Anne babalarınız kendi yaptıklarından sorumlular. Sizler tabii ki yetişkin hayatınızdan sorumlusunuz fakat unutmayın ki bu hayatın birçok ögesi sizin kontrolünüz dışında gelişen olaylarla şekil aldı. Gerçek şu:

Korunmasız bir çocukken size yapılanlardan kesinlikle sorumlu değilsiniz!

Fakat hayatınızı iyiye götürecek kararlar vermekle geçmişiniz hakkında bir şeyler yapmakla yükümlüsünüz!